Miyom nedir ve tedavisi
Miyomla ilgili ayrıntılı bilgileri okumadan önce bir doktor olarak ben de miyom olsa neleri merak ederdim ve dokturumdan neleri öğrenmek isterdim bu konulardan kısaca söz etmek istiyorum.
1. Miyom nedir, kansermidir:
Myom rahim duvarını oluşturan kaslardan meydana gelen rahim tümörüdür, kesinlikle kanser değildir. Kansere dönüşme ihtimali oldukça düşüktür. 1000 miyomlu hastadan 2 tanesinde miyom kansere dönüşür.
2. Miyom yada miyomlar rahmimin neresinde:
Doktoruma soracağım ilk soru bu olurdu. Çünkü bu sorunun cevabına göre miyomun takip yada ameliyatmı edilmesi gerektiğini anlayabilirsiniz. 1cm olup mutlaka ameliyat edilmesi gereken miyomlar olabileceği gibi 10 cm olup takip edilen miyomlarda vardır. Bu tamamen miyomun rahimdeki yerine bağlıdır. Kısaca miyom çeşitleri, belirtileri ve tedavilerinden bahsedelim.
miyom çeşitleri
resmi büyütmek için tıklayın
a. İntrakaviter ( Yani rahmin ortasında bebeğin yuvalanacağı yerde olan ) miyomlar:
Rahim boşluğunda oluşan miyomlar yarım santim kadar küçük dahi olsalar çok fazla kanama yaparlar, tekrarlayan gebelik kayıplarına neden olurlar, gebelik oluşmasını engellerler ve sancılı adete yol acarlar. Bu tür miyomların kesinlikle ameliyat edilmesi gerekmektedir. Bu tür myomları histereskopi ( kameralı bir mercek ) yardımı ile kolaylıkla ve rahime hiç zarar vermeden kapalı ameliyat ile alabilmekteyiz. ( kapalı ameliyat – operatif histereskopi )
b. Submukozal ( Rahim iç zarının hemen altında olan ) miyomlar:
Bu tür miyomlar ancak 2-3 cm kadar büyüdükten sonra belirti verir. Oluşturacağı belirtiler adet kanaması çok fazla ve düzensiz olabilir, bebeğin yerleşeceği yere yakın olurlarsa kısırlık oluşturabilir, bebeğin plesentası halk arasındaki tabiri ile bebeğin eşi bu miyomun üstüne yerleşirse düşüklere kanamalara neden olabilirler, sancılı adet , cinsel ilişkide ağrı olabilir. Bu tür myomları histereskopi ( kameralı bir mercek ) yardımı ile kolaylıkla ve rahime hiç zarar vermeden kapalı ameliyat ile alabilmekteyiz.
c. İntramural ( Rahim duvarının içinde olan ) miyomlar:
Bu miyomların belirti vermesi için 4 cm den daha büyük yada çok sayıda olması gerekmektedir. Bu miyomların en sık belirtisi sancılı adet görmedir . Diğer belirtileri adet kanaması fazla ve leke tarzında uzun sürebilir, cinsel ilişkide ağrı yapabilir, bel ağrısı kasık ağrısı ve sırt ağrısına neden olabilirler. Tedavisi doğurganlık korunacaksa laparoskopik kapalı ameliyat yada açık ameliyat ile sadece miyom alınıp rahim korunabilir. Doğurganlık korunmayacak ise laparoskopik yada vajinal yoldan rahim ve miyom beraberce hepsi alınabilir.
d. Subseröz ( rahmin dışında bulunan ) miyomlar:
En az belirti verip en büyük boyutlara kadar ulaşan miyom çeşidi bunlardır. 30 cm kadar belirti vermeden büyüyebilirler. Bu tür miyomların daha cok boyutlarına bağlı olan bası belirtileri ön plandadır . İdrar torbasına bası yaparsa sık sık idrara çıkma ve sık sık idrar yolu enfeksiyonuna neden olur, kalın bağırsağa bası yaparsa kabızlık ve hazımsızlık oluşturur, bu miyomların bazen sapları olmakta ve bu sapın etrafında dönerek kangren olabilmekte ve dayanılmayacak ağrılara yol açabilmektedir, karında şişlik yapabilmektedir. Bu tür miyomların tedavisi laparoskopik ( kapalı ameliyat ) ya da açık ameliyat ile miyomektomi olabildiği gibi doğurganlığı korunmayacak hastalarda rahim ve miyom komplede alınabilir.
3. Kaç adet ve hangi çeşit miyomum var:
Miyomlar tek bir tane olabildiği gibi 5-6 tane yada çok daha fazlada 30 tane olabilmektedir. Her bir miyomun belirtisi ve tedavisini ayrı ayrı düşünmek gerekmektedir. Hangi çeşit miyomlarınız varsa bunların belirtilerini ve tedavisini yukarıda okuyabilirsiniz.
4. Rahmim alınmadan sadece miyomum alınabilirmi:
Doğurganlığınızın devam etmesini istiyorsanız yada menepozda olsanız dahi rahminizi aldırmak istemiyorsanız tabiki buda mimkündür , isterse 10 tane miyomunuz olsun isterse bir adet 20-30 cm lik miyomunuz olsun rahminiz kurtarılabilir ve sadece miyomunuz alınabilir.
5. Ameliyat olmasam olurmu:
Eğer myomunuz sizde bir şikayet yaratmıyor belirti vermiyor ise ameliyat edilmeden takip edilebilirsiniz. Çünkü kanser değildir ve kanserleşme ihtimali yok denecek kadar azdır.
6. Miyom ilaçla iyileşirmi:
Miyomları ilaçla tedavi etmek mümkün değildir. İlaçla tedavi sadece zaman kazanmamızı sağlar. Sonunda yine yapılacak olan kesin tedavi ameliyat ile miyomun alınmasıdır.
7. Acık ameliyat mı kapalı ( laparoskopik ) ameliyat mı daha iyi:
Tabiki laparoskopik ameliyat dediğimiz kapalı ameliyat hasta için daha iyi.
Laparoskopik ameliyatın avantajları
• Daha az ağrı
• Daha az kanama
• Daha az hastanede kalış süresi
• Daha az antibiyotik kullanımı
• Daha az maliyet
• Daha az yara yeri enfeksiyonu
• Daha erken normal yaşama dönüş
• Daha erken işe başlama
• Daha erken ilave tedaviye başlama
• Daha estetik
Şunu özellikle belirtmek isterim miyomdan dolayı ameliyat olmanıza neden olacak şey myomun büyüklüğü değil rahminizdeki yeridir. Aşırı kanamaya neden olan 1 cm lik rahim iç zarındaki miyomun kesinlikle ameliyat edilmesi gerekirken , hiçbir belirti vermeyen rahim duvarının içinde yada rahimin dışındaki myomlar 10-15 cm kadar takip edilebilir. Bu yazı miyom hakkında bilmeniz gereken en önemli bilgidir.
Şimdi miyom hakkında her türlü bilgiyi biraz daha açık ve ayrıntılı olarak aşağıda inceleyebilirsiniz
Miyomlar insan rahmini oluşturan kas hücrelerinin kontrolsüz büyümesinden oluşan, iyi huylu yani kanser olmayan tümörlerdir. Otuz yaş üstündeki her 100 kadının 30 tanesinin rahminde miyom vardır. Miyomlar östrojen bağımlı tümörler olduğundan menopozda miyomların görülme sıklığı % 70-80 azalmaktadır gebelikte ise daha fazla büyümektedir.
Miyomun oluşuma nedenleri:
İlk adet kanamasının küçük yaşlarda başlaması, az doğum yapmak, ilk doğumu geç yaşta yapmış olmak, kısırlık, doğum kontrol haplarına erken yaşta başlamak ve kilolu olmak miyom oluşma ihtimalini arttırmaktadır.
Miyomlar kadın genital organlarının en sık görülen iyi huylu tümörüdür.
Miyom zenci kadınlarda beyazlardan 7-8 kat daha fazla görülmektedir.
Miyom çeşitleri:
Yedi çeşit miyom vardır;
1) İntrakaviter miyomlar: Yani rahmin ortasında bebeğin yuvalanacağı yerde olan miyomlar
2) Submukozal miyomlar: Rahim iç zarının hemen altında olan miyomlar
3) İntramural miyomlar: Rahim duvarının içinde olan miyomlar
4) Subseröz miyomlar: Rahmin dışında bulunan zarın altında bulunan miyomlar
5) Saplı ( parazit ) miyomlar:
Saplı miyomlar iki çeşittir
Rahmin dışından saplı: Rahmin dışına uzun bir sapla bağlı olan miyomlar. Bazen miyomun sapı okadar uzun olurki myom karın boşluğu içinde parazit gibi dolaşır.
Rahmin içinden saplı: Rahim içinde bebeğin yerleşeceği yerden kaynaklanan (intrakaviter ) miyomların bazen uzun bir sapı olur hatta sapları sayesinde rahim ağzından dışarıya kadarda çıkabilirler.
6) Servikal miyom: Rahim ağzında oluşan miyomlardır. Rahim alınmadan sadece miyomun alınmasının en zor olduğu miyom çeşitidir.
7) İntraligamenter miyom: Rahimin normal pozisyonunda durmasını sağlayan bağlarından kaynaklanan miyomlar .
Miyomun çeşidine göre hastadaki belirtiler de tedaviler de değişmektedir
Miyomun belirtileri:
Miyomlar bazı kadınlarda tedavi gerektiren durumlara neden olsa da, genelde hiçbir bulgu vermeden sessiz bir şekilde büyürler. Miyomlar oldukça büyük boyutlarda olmalarına rağmen hiç belirti vermeyecekleri gibi ,çok küçük boyutlarda olup belirti de verebilirler.
- Aşırı ve düzensiz vajinal kanama
- Sancılı adet görme
- Ağrılı cinsel ilişki
- Karında şişlik
- Kasıklarda ağrı ve basınç hissi
- Kısırlık – çocuk sahibi olamama
- Tekrarlayan gebelik kayıpları
- Sık sık idrar yolu enfeksiyonu oluşması
- Kabızlık ve gaz sorunu oluşturması
- Hamilelikte büyük olan miyomların bası yaparak kanama ve erken doğuma sebeb olması
Aşırı kan kaybı nedeni ile kansızlık – anemi Miyomları olan kadınların tipik kanama problemi ; her adet döneminde olması gerekenden daha fazla ve erken zamanda kanama olmasıdır. ( Yani bir ay içinde iki defa ve fazla fazla adet görmek diyebiliriz ). Bu kan kaybı miyomu olan kadınlar da sıkıntı, sinirlilik, korku, endişe, kötü hayat kalitesi ve demir eksikliği anemisine ( kansızlık) neden olur. Kanama miyomlu kadınlardaki ameliyatın en sık ve en önemli nedenidir. Miyom ameliyatı sadece miyomun alınması olduğu gibi myomla beraber rahimin alınmasını da içerebilir. Türkiyede Rahim alınmasının en sık ( % 50 ) nedeni miyomdur.
Miyom tedavisi:
Miyomların % 70-80 belirti vermez ve kadın doğum muayenesi sırasında miyomun tanısı konur. Miyomların neden olduğu belirtiler miyomun yeri sayısı ve büyüklüğüne bağlı olarak değişir. Miyomun belirtilerini yukarıda tek tek saymıştık şimdide bunların tedavisini anlatalım.
Sancılı adet ve aşırı miktarda kanama bir arada ve orta şiddetli olduğunda miyomlu hastalar doğum kontrol hapları ve nonsteroid antiinflamatuar ilaçlardan fayda görebilir.
Son yıllarda bazı ilaçlar rahimin korunmasını isteyen kadınlarda kullanılmaktadır fakat etkili bir tedavi yöntem değildir. Hastanın eski sıkıntıları devam etmektedir. İlaç tedavisi ameliyat tedavisine yardımcı ya da belli bir süre idare etmek için ameliyat yerine kullanılabilir. Bu tedavi genellikle kesin çözüm olan ameliyat öncesi dönemde kullanılır pek işe yaramadığı için cerrahi tedaviye geçilir.
Miyomların rahim içindeki yerleşimi, yeri çok önemlidir. Miyomlar rahim iç zarına ne kadar yakınsa miyomun belirtisi de o kadar erken ve şiddetli görülür. Rahim duvarı içindeki, rahim iç zarının hemen altındaki ve bebeğin yuvalanacağı yerdeki myomlar, rahimin dışındaki myomlardan daha fazla kanamaya ve sancılı adete neden olurlar.
Rahim iç zarının içinde yani bebeğin yerleştiği yerdeki ( intrakaviter) myomlar ile rahim iç zarının hemen altındaki ( submukozal ) myomlar çok küçük dahi olsalar çok ciddi kanamalara neden olabildiği için burdaki myomların ameliyat ile alınması gerekmektedir.
Tipik olarak miyom rahimin dışına ne kadar yakınsa belirti ve şikayet oluşturması için o kadar fazla büyümesi gerekmektedir. Bazı büyük miyomlar sadece karında şişlik yapar hiç bir şikayet oluşturmaz hastada bunu kilo alıyorum olarak değerlendirebilir. Burada bahsettiğim hastanın bire bir aynısını 23-12-2014 tarihinde pendik bölge hastanesinde 35 cm çapında miyomu olan hastayı ameliyat ettim bu hastaya gittiği bir çok hastanede miyomu ile beraber rahminin alınacağı söylenmiş hasta bunu kabul etmemiş bana gelen hastaya rahmini kurtaracağımı söyledim ve dev miyomunu alıp hastanın rahmini kurtardım. Bu hastanın hiçbir şikayeti olmamış ve rastlantısal olarak hastada miyom tanısı konmuş.
Son iki paragrafdanda anlaşılabileceği gibi rahim dışındaki çok büyük miyomlar belirti vermeden büyüyebilirken, rahim içinde ve rahim iç zarının hemen altındaki myomlar cok küçük ( 0,5 cm ) dahi olsalar kanama ve ağrı belirtisi çok şiddetli olabilir.
Rahimin dışındaki myomlar eğer rahimin ön tarafında idrar kesesinin hemen arkasında ise en sık belirti sık sık idrar çıkma ve sık idrar yolu enfeksiyonu ( sistit ) olacaktır. Eğer miyom rahimin arka duvarının dışında ise ve bağırsaklara bası yapıyorsa hastada kabızlık hazımsızlık olacaktır. Bu iki belirti nadir görülmesine rağmen miyomların ameliyat ile çıkarılması ile ortadan kaybolmaktadır. Miyomların bu belirtileri boyutları büyüdükçe artmakta ve ameliyat ile alınması gerektiği konusunda uyarı vermektedir.
Miyomların tedavisinde planlarken şu iki soruyu yanıtlamak gerekmektedir. Buna göre sadece miyom mu alınacak yoksa miyomla beraber rahiminde alınıp alınmayacağı belirlenecek.
1) Hasta çocuk yapmayı düşünüyor mu?
2) Hasta yakın zamanda menopoza girecek mi?
Bu soruların yanıtına göre:
Eğer hasta istediği çocuk sayısına ulaşmış, bundan sonra çocuk yapmayı düşünmüyor ya da menopoz tarihi yaklaşmış ise kesin tedavi miyomla birlikte rahmin alınmasıdır. Fakat hasta rahminin alınmasını istemiyorsa sadece myomuda alınabilir bu tamamen doktorun cerrahi yeteneğine ve tecrübesine bağlıdır. Bir çok merkezin rahminide alaçagız dediği hastanın sadece miyomunu ameliyat ile aldığımız yüzlerce hastamız olmuştur.
Kadınlar rahimlerinin alınmasını kültürel, sosyal ve dini çevrelerinde değerlendirirler, bundan sonra doğurganlığını koruma isteği hiç olmasada dahi rahminin yada yada başka bir genital yapının alınmasını istemeyebilirler. Sonuç olarak bir çok kadın rahimlerini üreme isteğinden bağımsız olarak korumak istemektedirler ve bu kadınların tedavi tercihlerine saygılı olarak tüm tedavi seçenekleri sunulmalıdır, miyomunu, rahmini, yumurtalığını hepsini alıp geçelim mantığı doğru değildir.
Doğurganlık özelliğini korumak isteyen kadınlarda ise sadece miyomektomi yapmak gerekmektedir. Miyomların tekrarlama ve birden fazla sayıda rahmi tamamen kaplama özellikleri bu tür hastalara anlatılmalı ve bir an önce çocuk yapmaları konusunda uyarılmalıdır.
Diğer bir tedavi yöntemide rahime giden atar damarların tıkamak yada bağlamaktır ( uterin arter embolizasyonu ). Fakat bu yöntem çok etkili bir yöntem olmamakla beraber ufak ve tehlikesiz bir işlemde değildir.
Rahmin alınması yerine miyom tedavisinde kullanılan ilaçlar :
➢ Hormonlu sipiral ( mirena )
➢ Danazol
➢ Doğum kontrol hapları
➢ Non steroid antiinflamatuarlar
➢ Progestinler
➢ Gonadotropin relasing hormon agonistleri
Hormonlu sipiral;
Doğum kontrol amacı için geliştirilmesine rağmen kısa zamanda adet kanamasını azalttığı ortaya çıkmıştır. Düzenli bir şekilde rahmin içine hormon bırakarak kanama miktarını ve süresini azaltmaktadır. Hormonlu sipiralin miyomun boyutlarını küçülttüğü ve miyomun neden olduğu kanamayı azalttığı görülmüştür. Fakat myomu tamamen ortadan kaybedemez yani tamamen iyileştiremez. Örnek verecek olursak 5 cmlik miyomun boyutunu 1 cm küçültebilir tamamen ordan kaldıramadığı gibi miyomun boyutunu çok çok da küçültemez. Miyomun en etkili ve sağlıklı tedavisi ameliyattır.
Miyom ameliyatı:
Şikayet oluşturan miyomların asıl tedavisi cerrahidir. Kadının doğurganlığını koruma isteğine bağlı olarak sadece miyom alınabildiği gibi ( miyomektomi ) miyomla beraber rahimde alınabilir ( histerektomi). Tüm ameliyatlarda olduğu gibi ameliyat uygulama kararı kişisel risk-yarar degerlendirilmesi temeline dayanmalı ve miyomlu hastalarda asıl göz önünde bulundurulması gereken kadının doğurganlığının korunup korunmayacağıdır.
Şikayet oluşturan miyomların asıl tedavisi cerrahidir. Kadının doğurganlığını koruma isteğine bağlı olarak sadece miyom alınabildiği gibi ( miyomektomi ) miyomla beraber rahimde alınabilir( histerektomi). Tüm ameliyatlarda olduğu gibi ameliyat uygulama kararı kişisel risk-yarar değerlendirilmesi temeline dayanmalı ve miyomlu hastalarda asıl göz önünde bulundurulması gereken kadının doğurganlığının korunup korunmayacağıdır.
Miyom ameliyatı yöntemleri şunlardır:
1. Endoskopik ( laparoskopik-kapalı ameliyat ) teknikleri:
Laparoskopik ( kapalı ameliyat ) ile rahim ağzı bırakılarak rahmin üst tarafının miyomla bereber alınması• Laparoskopik olarak rahmin ve miyomun tamamının alınması
Laparoskopik olarak sadece miyomun alınması
2. Açık ameliyat teknikleri:
• Açık ameliyat ile rahim ağzı bırakılarak rahmin üst tarafının miyomla beraber alınması
• Açık ameliyat ile rahmin ve miyomun tamamının alınması
• Açık ameliyat ile sadece miyomun alınması
3. Vajinal ameliyat teknikleri:
• Vajinal olarak ( alt tarafdan ) rahmin tamamının miyomla beraber alınması
• Vajinal yoldan ( histereskopi ) sadece miyomun alınması ( Rahim iç zarındaki yada rahm iç zarına bir kısmı girmiş myomlarda bu teknik kullanılır
Sadece miyomun alınması ( myomektomi ) miyom tedavisinde sıklıkla tercih edilen bir ameliyattır. Miyomun alınmasından sonra oluşan gebeliklerde herhangi bir sorun yaşanmaz. Bazen gebelik sırasında miyomun alındığı yerde rahimde yırtılmalar olmaktadır. Bu yırtılmayı myomun büyüklüğü, sayısı ve miyomun rahimde yerleştiği yer etkilemektedir.
Rahmi tamamen alınması miyomlu kadınlarda kullanılan en iyi tedavi olmasına rağmen, depresyon ve sıkıntı kadınların hayat kalitesini azaltabilir. Bu nedenle seçilecek tedavi yönteminde hasta uyumu çok önemlidir.
Uterin arter embolizasyonu:
Nadir olarak kullanılan ve etkili olmayan diğer bir yöntemde rahime giden büyük damarların tıkanması işlemidir. Burada rahime giden kan damarları tıkandığı için miyom beslenemez ve sonuç olarak miyom bir miktar küçülür. Fakat tamamen kaybolmaz 5 cm ise 3 cm olur 10 cm ise 6-7 cm olur. Alınan riske göre karşılığı olmayan ve etkili olmayan bir tedavi şeklidir.
Yeni yorum ekle